Haber

DEVA’dan Karlıtekin: Gülümü al, gülümü ver, şimdi mezara karanfil diktin

Ogün Akkaya

ANKARA – Merkez üssü Maraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki depremde 42 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Maraş, Hatay, Antep, Osmaniye, Malatya, Adana, Diyarbakır, Urfa, Adıyaman, Kilis ve Elazığ’ın da aralarında bulunduğu 11 ili etkileyen depremde yaklaşık 110 bin binanın yıkıldığı, yıkılacağı ve ağır hasar gördüğü belirlendi. 6 Şubat’ta meydana gelen Maraş sarsıntılarının ardından 21 Şubat’ta Hatay’ın merkez üssü olan Defne ve Samandağ ilçelerinde meydana gelen 6,4 ve 5,8 büyüklüğündeki depremler yeni can kayıplarına neden oldu.

Demokrasi ve Atılım Partisi’nin Afet Eylem Planını hazırlayan Cumhurbaşkanlığı Divan Üyesi Candan Karlıtekin, deprem bölgesinde yaptığı incelemeleri anlattı.

“AFAD, İNCELEMEYİ DEĞİL STRATEJİYİ ORTAYA ÇIKARACAK VE TEK ARAÇLARI ÇALMAYACAK”

Depremlerin ardından bölgede yaşanan güç ve kopukluk, AFAD’ın müdahale çalışmalarının yetersizliği ve afetlere karşı partisinin atacağı adımları aktaran DEVA Partisi Tarım, Elektrik ve Ulaştırma Politikaları Lideri Karlıtekin, sorularımızı şöyle yanıtladı:

Deprem bölgelerinde incelemeler yaptınız. Tabloyu değerlendirebilir misiniz?

İlk 72 saatte AFAD’ın, bizzat tüm devlet yetkililerinin yoğun bir şekilde çalıştığından kimsenin şüphesi olmasın. Şahsen kimseye bir şey söyleyemeyiz. Asıl sorun koordinasyonlarıdır. Kriz anında ihtiyaç duyulan yönetici. Düzenli bir komite tarafından 48 saat içinde koordine edilmesi gerekmektedir. Sadece kamu görevlileri değil, gönüllüler, sivil toplum kuruluşları ve diğerlerinin de bir merkezden yönetilmesi gerekiyordu. AFAD’ın kuruluşu da bunu amaçlıyordu. AFAD yürütmeyi değil stratejiyi koyacak, enstrümanı tek tek çalmayacak.

‘DÜZCE DEPREMİ HASAR GÖRDÜ’

AFAD’ın çalışmalarına ilişkin tespitleriniz nelerdir? AFAD, afetlere müdahale etmek ve önlem almak için kuruldu. Bunlar neden işe yaramadı?

Sadece kağıt üzerinde kaldı. Önemli bir egzersiz yoktu. 2019’da Pazarcık merkezli tatbikat yapıldığı söyleniyor ama rapor nerede? Rapora erişemiyoruz. Örneğin 23 Kasım Düzce depreminde büyük bir hasar ya da can kaybı olmamasına rağmen şaşkına döndüler. Hiçbir şey işe yaramadı.

‘SINIF BELLİ’

Deprem bölgesindeki elektrik ve haberleşme altyapısı yıkıldı ve çöktü. Bu süreçte nasıl bir test yapıldı? Neyin eksik olduğunu düşünüyorsun?

Drone’lu baz istasyonları koyardınız. Seçim gezisinde drone ile nasıl ateş edileceğini biliyorsunuz. Üç şirket ona bir çek sistemi vermek zorunda. Bunu yapacaksın. Ne demek yapamam? Kabul edilebilir bir durum değil. Elektrik dağıtım şirketleri, üzerlerinde kurdukları sistemin bakımını yapmak ve ekstrem durumlara karşı dayanıklı hale getirmek zorundaydı. Sınıfta oldukları kesin.

Candan Karlıtekin


‘EMASYA PROTOKOLÜ’NÜ İPTAL ETTİNİZ, NEYİ YERİNE GETİRDİNİZ?’

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın imkan ve kabiliyetleri ortadadır. Otoyollarda bazı kırıklar ve yarıklar olabilir. Bu kaçınılmazdır. Türkiye Afet Müdahale Planında, yolların açık tutulması ve onarılması için merkezlerde mutlaka şantiyeler bulunmaktadır. Acil bir durumda, ihalesiz hizmet ve mal satın alma fırsatları vardır. Bunlar var ama yapılmadıysa kağıt üzerinde kalmış demektir. Yol bir yerde bozuksa en yakın yerden müteahhit ayarlayacak, en azından oradaki stabilizatörü döküp yolu çalışır hale getireceksiniz. Kimse asfaltın dökülmesini beklemiyor. EMASYA Protokolünü iptal ettiniz, yerine ne koydunuz? Muhtemelen değil.

‘ALDIĞIN GÜL, VERDİĞİN GÜL SONUÇ, ARTIK O ADAMIN AĞIRLIĞINA GİYSİLER KOYACAKSIN’

‘İmar affı çıkartıyorum ama bütün evlerin depreme dayanıklı raporu olması gerekiyor. ‘Depreme dayanıklı olduğu tespit edilen evler bu af kapsamı dışında’ dersen insanlar af için gidip rapor alacak. Alamadığınız zaman binayı mühürlüyorsunuz ya da uygun kredi ile bu kişilerin yeni bir hayata başlamalarına destek oluyorsunuz. Olumlu bir şeye dönüşebilir. İmar affında amaç, seçime giderken seçmenin yüzünü güldürmekti. Aldığınız gül ve verdiğiniz gül sonucunda artık o kişinin mezarına karanfil koyacaksınız. Bu iş mi?

‘BOYA KÜPÜ DEĞİL, ÇIKARIN, HEMEN ÇÖZÜM ÜRETİLSİN’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, depremin zarar verdiği bölgelere yeni şehirlerin kurulacağını ve temel atma işlemlerinin başlayacağını söyledi. Bu hız tartışmalıdır. Ne dersiniz?

Çok hızlı bir iş çıkarıyorlar. Yine ‘Nasıl görünüyoruz?’ Bir cevap arıyorlar. Bu görüşü seçmenlerine yedirmek istiyorlar. Bu yanlış. Boyunca faylanmış ve oturmamıştır. Jeoloji mühendisleri yeni fay kırılmaları konusunda uyarıyor. Bunların tespit edilmesi gerekiyor. Genel jeolojik yapı netleşsin. Temel etütler yapılmalı. Ona göre projeler yapalım. Ressam küpü değil, parçadır, böylece analiz hızlı bir şekilde üretilebilir. Seçimler bu Haziran’da değil de 2024 Haziran’ında olsaydı, muhtemelen bu kadar acil olmayacaktı. Seçim olduğu için bir an önce ortaya bir performans koymak istiyorlar. Ama bu performans öyle değil. Her şeyi adım adım yapmanız gerekiyor.

‘SİZDEN ÖNCE YAPILAN BİNALARIN REHABİLİTASYONU VE DEPREM DAYANIMI İÇİN NELER YAPTINIZ?’

İktidara geldikten sonra yapılan evlerin kaçı yıkıldı, kaçı yıkılmadı? Böyle bir veri var mı? Tayyip Bey İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken ben daire başkanıydım. İstanbul’un talihine hükmettiniz. 20 yılda Türkiye’nin kaderine siz karar verdiniz. Sizden önce yapılan yapıları rehabilite etmek ve depreme dayanıklı hale getirmek için neler yaptınız? Tek imzayla her şeyi yapabilen bir insan, neredeyse hukuktan habersizdir. Ne yaptın? En azından yıkılmış sayılan binaları mühürleyebiliyordunuz. Bu arkadaşların siyaseti toptan siyaset değil perakende siyasettir. Bireysel bahislerle uğraşıyorlar. Ülkeyi siz yönetiyorsunuz, her şey birbiriyle bağlantılı.

‘İŞİN İÇİNDE OLANLAR TASFİYE EDİLMELİ’

Acil olarak ne önerirsiniz?

Bu arkadaşlara acilen milletin onayının verilmesini tavsiye ediyoruz. Çünkü bu arkadaşlar kaldığı sürece Türkiye’nin bu hale gelmesinde başarılı oldukları için büyük kusurları bu arkadaşlarda takılıp kalıyor. Bu arkadaşlar devam ederse sorunların temel nedenlerine ulaşamayacağız. Çalışmada ihmalkar olanlar halk tarafından tasfiye edilmelidir.

‘MARMARA DEPREMİNDEN ETKİLENEN BÖLGELER İÇİN YASALARIN ÇIKARILMASI GEREKİYOR’

İstanbul’daki olası deprem için ne gibi çalışmalarınız var?

‘Yaşam İstanbul’ diye bir projemiz var. Aslı ‘Marmara depremi kapıda’ diyoruz. İstanbul’u bir şoka hazırlamamız gerekiyor. İstanbul’un depreme dayanıklı ya da dayanıklı olmayan bölgelerinin olduğu aşikardır. En zayıf noktalardan başlayarak 10 yıl içinde yapı stokunu güçlendirmeyi, mümkün değilse yenilemeyi planlıyoruz. Elbette yıkılacak binalar sarsıntı tespiti ile belirlendiğinde 10 yıl beklemeye gerek kalmıyor. Onları bir kez mühürleyeceksin. İstanbul’daki okulların mühürlenmesi de bu noktada doğru bir karardır. Bu sayede oturulamaz yapılar tespit edilerek 10 yıl içerisinde bu doku iyileştirilebilmektedir. Özel bir kanunla ortaya çıkacak olan mülkiyet sorunlarının halledilmesi gerekmektedir. Marmara depreminden etkilenmesi muhtemel bölgeler için kanun çıkarılmalıdır. Bu da çabuk gelemez.

‘BİNALARINI AFETE DAYANIKLI YAPANLARA TEŞVİK VERECEĞİZ’

Eylem planınız afetlere karşı ne tür önlemler içeriyor?

Merkezi yönetimin afet yönetimine ilişkin yetkilerini ‘merkeziyetten yönetim’ ilkesine dayalı bir yaklaşımla yeniden yapılandıracağız. Afet yönetim kurumlarını yereli öne çıkararak yeni bir bakış açısıyla yenileyeceğiz. Afet Çerçeve Kanunu’nu çıkararak, afet mevzuatını tüm taraflarıyla birlikte afet hukuku bağlamında yeniden düzenleyeceğiz. Risk azaltma bu işin temelidir, yerel olarak çözülmesi gerekir. Kentsel ve kırsal dönüşüm çalışmaları yapacağız. Her belediyeyi risk azaltma planları yapmaya ve bir amaç belirlemeye mecbur edeceğiz.

‘ARAÇLAR GİBİ KONUTLAR İÇİN PERİYODİK MUAYENELER TAVSİYE EDERİZ’

İtfaiyelerimizi güçlendireceğiz. Yerel itfaiye teşkilatlarında istekli arama kurtarma ekipleri oluşturacağız. Her itfaiye, bölgedeki gönüllüleri eğitmek ve onları arama kurtarma operasyonlarına hazır hale getirmekle sorumlu olacak. Sivil toplum kuruluşlarının AFAD ile çalışmasını sağlamaya odaklanacağız. Afet yönetiminde muhtarlara görev vereceğiz. Onlara gerekli ekipmanları sağlayacağız. Afet durumuna göre farklı malzemeler vereceğiz. İmar affı uygulamasına mutlaka son vereceğiz. Binalarını afete dayanıklı yapanlara teşvik vereceğiz. Araç muayenelerinde olduğu gibi binaların da periyodik muayenesini öneriyoruz. Muayene sistemi konutlarda da uygulanabilmektedir. Ancak bu, yayınladığımız tarihte yürürlüğe girmiş olsaydı, sütun kesmeyle yıkılan münferit binalar korunmuş olurdu. Yapıların makul sürelerde incelenmesi için mevzuatı düzenleyeceğiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

-
Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort